Obezitenin Nedenleri
Obezite günümüz sağlık sorunlarından en sık karşımıza çıkan bir durumdur.
Obezite; Vücut kitle indeksi(VKI) 30 ve üzeri olan kişilerde, yağ kütlesinin yüksek derecede artışıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalık dememizin nedeni obez bireyler şişmanlıkları nedeniyle bir çok sorunu da beraberinde getirirler. Obezite vücuttaki yağ kütlesinin kas kütlesine oranla daha fazla oluşudur.
Obezite kronik bir hastalıktır. Obez bireylerle kilo kaybı yavaş gerçekleşmektedir. Yeniden kilo almaları sıktır ve hızlıdır. Fazla alınan kilolar bireylerin yaşam süresini kısaltmaktadır. Vücut Kitle İndeksi (VKI ) arttıkça metabolik rahatsızlıklara yakalanma ve ölüm riski de artmaktadır.
Obez bireylerin aldığı ve harcadığı enerji birbirine eşit değildir. Daha çok yemek için bahane üretirler ve bilinçsizce besin tüketirler. Bu kişiler kendilerini sürekli aç hissederler.
Obezitenin birçok nedeni vardır. Aşırı yiyecek tüketimi (aşırı kalori alımı) obezitenin en önemli nedeni olarak bilinir. Karbonhidrat kaynağı yiyeceklerin tüketiminin artması çok hızlı kilo alımına sebep olur. Diyetin karbonhidrattan gelen yüzdesinin %55-60 dan fazla olması ve kompleks şeker yerine basit şeker tüketilmesi şişmanlığın nedenlerindendir.
Obezitede Yağlı Yiyeceklerin Etkileri
Yağ tüketiminin artması kişilerde aşırı yiyecek alımını tetikler. Uygulanan diyetin yağdan gelen enerjisinin %30 dan fazla olması, doymuş yağ içeriğinin %10 dan yüksek oluşu ve trans yağ tüketimi var ise şişmanlık başlayabilir.
Yağ tüketiminin artmasında yağlı yiyeceklerin lezzetinin daha fazla olması, karbonhidratlara kıyasla kan şekerini yavaş yükselttiği için tokluk hissinin yavaş gelişmesi, kolesistokinin hormonunun yavaş uyarılması etkili olur. Bu durumda kilo alma sürecini hızlandırmaktadır.
Protein tüketiminin yetersiz olması yani diyetin proteinden gelen yüzdesinin %12-15 den az olması, daha çok yağsız vücut kütlesi kaybına neden olmaktadır. Protein, tokluk hissi verdiği için diyette yeteri kadar alınmadığında karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklere yönelim artar. Proteinli yiyecekler vücudun nitrojen dengesini korumamız açısından öenmli olduğundan günlük beslenme programlarında normal veya yüksek oranda olmalıdır. Kaliteli protein kaynaklarından yararlanılmadığı takdirde obezite tetiklenmektedir.
Yanlış beslenme alışkanlıkları arasında sayabileceğimiz birkaç seçenek vardır. Öncelikle ödüllendirici beslenme obeziteyi önemli derecede etkiler. Bir olay veya durum sonucunda ödül verilerek tüketilen besin genellikle fazla enerjili ve yüksek kalorili ürünlerdir.
Anksiyeteyi gidermek için yemek yiyen bireyler sürekli aşırı bir endişe durumunda oldukları için bu endişeyi bastırmak adına birşeyler atıştırır ama ne yediğinin ve ne kadar yediğinin farkına varmazlar. Duygu durum bozukluğuna bağlı gelişen bu durum günümüzde obezitenin artış nedenleri arasında yer almaktadır. Zevk için yemek yiyen bireyler açlık durumu olmaksızın sevdiği yiyecekleri yeme isteği duyarlar. Tadı ve lezzeti hoşuna gittiği için kendini iyi hissetmek için besini tüketirler.
Fast-food tipi yemek hızlı, lezzetli, ucuz ve kolay ulaşılabilir olduğu için tercih edilmektedir. Bu besinler basit şekeri yüksek yağ ve tuz içeriğine sahiptir. Yüksek oranda doymuş ve trans yağ , yüksek kalorisiyle obeziteye sebep olan gıdalardır.
Gün içerisinde öğün atlama, bir sonraki öğünde yiyecek alımını artırır. Vücutta su ve protein dokusu azalır, yağ dokusu artar. Ara öğün yapmayan bireyler bir sonraki öğündeki besin tüketimini ayarlayamazlar. Kan şekerlerindeki dengesizliğe bağlı iştah kontrolünü sağlayamazlar.
Obeziteyi Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
Fiziksel aktivitenin yetersiz olması vücutta yağ birikiminin önemli nedenidir. Bu durum daha az taşıt kullananlarda , asansör kullananlarda , hızlı tempoda yürümeyenlerde (günde en az yarım saat) görülmektedir.
Fiziksel aktivite yağsız dokunun korunmasını sağlamaktadır ve bazal metabolizma hızının düşmesini engellemektedir. Bu durum yağ dokusunun harcanmasını sağlar. Sağlığın korunmasını ve geliştirilmesini etkiler. Hareketsizlik ve yavaş yaşam obezitenin gelişmesine sebep olmaktadır.
Kalıtımsal faktörlerin obeziteyi etkileyip etkilemediği ise bazı araştırmalarda incelenmiştir.
Aslında obezitenin temelinde genetik etkenlerin yattığı belirtilmiştir. Fakat insanın dış görünümü sadece genler tarafından belirlenemez. Daha çok çevresel etkenlerle kilo artışının olduğunu söylemek daha doğru olur. Bireylerin sağlıksız biçimde beslenmesi kalıtımsal etkene ek olarak obeziteyi geliştirmektedir. Nöroendokrin nedenler özellikle hormonların vücuda verdiği sinyaller aşırı yiyecek alımını etkiler.
Açlık ve tokluk hormonu (Ventromedial – lateral hipotalamus) lezyonları görülebilmektedir. Beynimize giden aç veya tok sinyalleri sayesinde beslenmeye başlarız veya sonlandırırız. Eğer beyin bu sinyalleri alamazsa , leptin ve ghrelin hormonları çalışmazsa ya obezite ya da malnütrisyon ortaya çıkabilir.
Hipotiroid hastalığında tiroid hormonlarının yavaş çalışmasıyla birlikte T3 ve T4 hormonları az salgılanır. Böylece metabolizma yavaş çalışır ve sonucunda kilo alınır.
Cushing sendromu ise Böbrek üstü bezinin aşırı çalışması sonucunda ortaya çıkan bir sendromdur. Olması gerekenden fazla üretilen kortizol hormonu kilo aldırır. Kan şekerini yükselterek diyabete neden olduğu da bilinmektedir.
Psikolojik sorunlar ve ruh sağlığı sorunları obeziteye yol açmaktadır. Yeme bozukluğu olan kişiler psikolojik destek almalıdır. Depresyon, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları ve kişilik bozuklukları bireyin yeme isteğini tetiklemektedir.
Cinsiyet (K>E ) farklılığından dolayı erkeklere nazaran kadınlarda obez olma ihtimali daha yüksektir. Çünkü kadınların vücutlarındaki yağ oranı kas oranına göre daha fazladır.Hormonal bir durum olarak da değerlendirmek mümkündür.
Yanlış beslenme davranışlarına sahip kişilerde kilo artışı görülür.Bu davranışlar arasında çok fazla yemek, hızlı yemek, az çiğnemek , öğün atlamak, öğün aralarında atıştırmak, yemekte başka aktivitelerle uğraşmak, sıkıntılı-stresli durumlarda aşırı yemek, ikramları ret edememek, akşam yemeğinden sonra yatıncaya kadar sürekli yemek, az su içmek gibi faktörler sıralanabilir.
Obezitenin nedenlerinde alışverişe yönelik yanlışlarda bulunmaktadır. Bunlar yiyecek alışverişini tok karnına yapmamak, enerjisi yüksek olan yiyecekleri satın almak, alışverişe liste hazırlamadan çıkmak, yenmeye hazır yiyecekleri satın almak, yapılan liste için gerekli paradan fazlasını yanımıza almak gibi maddeler sıralanabilir.
Obezitenin nedenlerinde planlı olmamak da rol almaktadır. Bunlar ne yiyeceğini önceden planlamamak, başkalarının ikramını ret etmemek, planlanan zamanlarda yememek, her öğün 1-2 bardak su içmemektir.
Yemeğe yönelik yanlış davranışlarda obezite nedenleri arasında sayılabilir Bunlar göz önünde yiyecek bulundurmak , yemekte büyük, salatada küçük tabak kullanmak, servis kabını masaya koymak, iyi çiğnememek ve hızlı yemek, serviste büyük boy kepçe kullanmak, yemek biter bitmez masadan kalkmamak, akşam yemekten sonra birşeyler yemek, yemek yerken başka aktiviteler yapmaktır.
Özel günlerde bireylerde aşırı yiyecek alımını tetikleyen faktörlerdendir. Kalorisiz içecekleri tercih etmemek ve diyete uygun besinler tüketmemek yüksek enerjili beslenmemize sebep olabilir. Bu durumda kilo artışında büyük etkendir.