Ramazan ayının yaklaşması ile beraber bariatrik cerrahi operasyonları geçiren hastalar oruç tutup, tutamayacaklarını merak ediyorlar. Bariatrik cerrahi operasyonları sonrasında erken dönemde dini oruçlar kişilere besin yönetimi konusunda zorluk oluşturmaktadır.
İçindekiler
ToggleBariatrik Cerrahi Ameliyatlarından Sonra Ne Zaman Oruç Tutulabilir?
Bariatrik cerrahi ameliyatından sonra ilk 1 yıl hem doğru beslenme alışkanlıklarını oturtmak hem de mideyi besinlere alıştırmak için oldukça önemlidir.
İlk 1. yılı dolduran hastalar artık daha rahat yemek yemeğe başlarlar hem de bu süre içerisinde midenin hangi besine nasıl tepki verdiğini daha rahat kavrarlar. Bariatrik cerrahi ameliyatlarından sonra yandaş bir hastalığı olmayan ve 1. yılını dolduran hastaların oruç tutmalarında herhangi bir engel görmüyoruz.
Bu süreçte bariatrik diyetisyeninizden destek almalı ve beraber ramazan menüsü oluşturmak için iletişime geçmelisiniz.
Bariatrik Cerrahi Ameliyatından Sonra Oruç Tutmanın Olumsuz Etkileri Nelerdir ve Önlemek İçin Neler Yapılmalıdır?
Bariatrik cerrahi ameliyatlarından sonra oruç tutmanın 3 önemli olumsuz etkisi vardır. Bunlar hazımsızlık problemleri ve kusma, dehidrasyon ve vitamin-mineral eksiklikleridir. Oruç tutacak olan hastaların bu üç önemli olumsuz etkiyi minimuma indirmek için beslenme düzenlerine çok dikkat etmeleri gerekmektedir.
Uzun süren açlıklar, insanlarda daha büyük miktarlarda ve daha hızlı yemek yeme arzusuna yol açabilir. Bu beslenme modeli bariatrik cerrahi geçiren hastalarımız için istemediğimiz bir yeme modelidir.
Hızlı, çiğnemeden, büyük lokmalarla yemek veya büyük yudumlarla sıvıları tüketmek bariatrik cerrahi geçiren hastalar için oldukça rahatsızlık vericidir. Hastalarda nefes almayı zorlaştıracak kadar yemek borusunda tıkanma hissi, midede ağrı, kramp gibi semptomlar hastalar için oldukça zorlayıcıdır.
Genellikle bu semptomlardan sonra hastalarda kusma görülür. Bu gibi problemlerin yaşanmaması için hastaların öncelikle doğru beslenmeyi öğrenmeleri, yavaş, iyi çiğneyerek, molalar vererek yemeyi alışkanlık haline getirmeleri gerekmektedir.
Oruç dönemlerinde sıvı alımı oldukça önemlidir. Günde ortalama 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Sıvı alımının yetersizliği dehidrasyona yol açmaktadır. Kişilerde yetersiz sıvı alımına bağlı olarak halsizlik, baş dönmesi, göz kararması görülebilir. Bariatrik cerrahi geçiren hastaların iftarla sahur arasında katı sıvı ayrımına uyarak, küçük yudumlarla, bol bol su içmeyi ihmal etmemeleri gerekmektedir.
Oruç tutulan günlerde dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli konuda besin seçimleridir. Gün batımında yenilen şeker içeriği yüksek olan tatlılar ve derin yağda kızartılmış hamur işleri dumping sendromuna (hızlı gastrik boşalma) yol açabilir. Dumping sendromu kişilerde kramp, ishal, baş dönmesi, hızlı kalp atışı, kusmaya neden olabilir. Bunu önlemek için glisemik indeksi düşük besinlere ağırlık verilmelidir.
Oruç Tutarken Öğünlerde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
- İftara mutlaka su ile başlanmalı, katı sıvı kuralları uyarak sudan yarım saat sonra ana yemeğe başlamalısınız
- İftarda günlük protein ihtiyacınızı karşılamak için et, tavuk, balık, hindi, peynir gibi yüksek proteinli besinlere ağırlık vermelisiniz.
- Ameliyattan sonra edindiğiniz azar azar, sık sık beslenme alışkanlığınızı ramazanda da sürdürmelisiniz.
- Gün boyunca alamadığınız besin öğesi ihtiyaçlarınızı karşılamak zorundayız. Bunun için mutlaka sahura kalkmalısınız ve iftarla sahur arasında ara öğün yapmalısınız.
- Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ ve tuzlu besinler tüketmemelisiniz. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmasın.
- Sahurda yumurta, peynir gibi protein içeren gıdalar yenmeli. Böylelikle hem ihtiyacınız olan proteini karşılayabileceksiniz hem de proteinler gün içerisinde kan şekeri dengenizin korunmasına yardımcı olacaktır.
- Hastalar öğünlerini kompleks gıdalar üzerine dayandırmalıdırlar. Ramazan ayında oruç tutacak olan kişiler, yeterli ve dengeli bir şekilde beslenerek bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmeye özen göstermelidirler. İftarda ve sahurda vitamin-mineral yönünden zengin besin kaynakları tercih edilmelidir. Unutmamanız gereken kilit nokta ise beslenmede çeşitliliğin önemi. Vücudunuzun her besinden ayrı bir fayda sağladığını unutmamalı, tek tip beslenmekten kaçınmalısınız.